Ana içeriğe atla

RÜZGARLAR: SESLERİ GÖRMEK - Ali Rıza Dürü

Rüzgarlar, Selim Evci, 2012




11'e 10 Kala ve Babamın Sesi filmlerinden gördüğümüz sesleri kaydetmek teması Rüzgarlar'da bir defa daha karşımıza çıkıyor. Biçimsel olarak güzel parantezler açan bu tekniği anlaşılan sinemada daha da göreceğiz.

Gökçeada'ya ses toplamak için giden Murat adanın dinginliği, sessizliği, telaşsızlığı, zamanın başka bir formunu görür ve kendini adaya ait hissetmeye başlar. Sesleri kaydetmeye başladıkça adanın tarihine de tanıklık etmeye başlar. Geçmişten gelen ses kayıtlarının tarihi ortaya çıkarması izleyici için yeni bir durum değil tabi ama dedim ya biçimsel açıdan zengin bir teknik. Madam Styliani ile tanışıklığı da ses kayıtları esnasında olur ve Madam Styliani Murat'a bütün bir ada tarihini anlatmaya başlar. Kayıtlarda muhafaza edilecek olan bu kayıtlar çok sonradan da filmin süreçlerini belirleyecektir. Madam Styliani öldükten sonra adaya gelen torunu Eleni de aslında yıllardır uğramadığı adanın bambaşka bir yönünü görmüş olur. Murat'ın ses kayıtları sayesinde ise hem kendi geçmişine hem de adanın geçmişine doğru uzun bir yolculuğa çıkar. 

Film gerçek bir hikayeden alındığı için yer yer belgesele yakınlaşmış. Ses kayıtları da bu belgelemenin aracı haline dönüşmüş. Yönetmen film sonrası yaptığı söyleşide bunun adadaki hemen herkesin başından geçmiş bir hikaye olduğunu vurguladı. Karakterlerin iç dünyalarına eğilen yönetmen, filmde içi daralmış bir kuşağın geçmişle bağlantılı olarak bugünkü psikolojisine yer veriyor. 

Murat sesçidir, İstanbul'da Galata Kulesi'nin dibinde bir evde oturmaktadır ama şehrin telaşı, hızı, sesleri, karmaşasını bir sesçi olarak en iyi o bildiği için dingin bir mekan arayışı içindedir ve tam da bu ihtiyacını cevap olacak olan yer Gökçeada'dır. Aslında son dönem Türkiye sinemasında taşradaki zaman kavramı çokça vurgulanmaya başlandı. Bu durum kentlerin karmaşasına bir tepki olarak da ortaya çıkıyor. Örneğin filmde Murat eşiyle olan problemleri, şehirdeki huzursuzluğu ve endişelerden yorulduğu için taşraya gidiyor hatta belki de sığınıyor. Sığındığı bu taşrada seslere, tarihe gömülür ve kendi içinde  bir yenilenme sürecine girer. 

Filmin alt yapısındaki hikaye önemli ve güzel tabi. Ama filmin altyapısındaki bu hikaye filme yeterince yansıyamamış. Sadece bir çıkış noktası gibi kalmış. Filmin çok ağır ilerleyen temposuyla da birleşince film izlenmesi zor bir eser haline geliyor.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUVARA KARŞI, FATİH AKIN, 2005

EMEK EREZ Duvara Karşı: Kimlik, Göç ve Kadın Giriş                         Fatih Akın’ın ustalık dönemi eseri olarak tanımlanan 2004 yapımı “Duvara Karşı” filmi Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailelerin çocuklarının yaşadıkları kimlik bunalımını yansıtan bir filmdir. Yapım, daha önceki dönemlerde yapılan göçmen filmlerinin aksine “marjinal” olarak adlandırabileceğimiz karakterler üzerinden göçmen kimliğinin melezleşmesine ve yaşanan gerilimli çelişkiye işaret ediyor. Film,  Almanya’ya göç etmiş birinci kuşak ailenin psikolojik sorunları olan kızı Sibel’in hem ailesiyle yaşadığı kuşak çatışmasından kurtulmak hem de kendi bireysel özgürlüğüne kavuşmak amacıyla, rehabilitasyon merkezinde karşılaştığı Cahit’le yaptığı kurgusal bir evlilikle başlıyor. Eşinin ölümünden sonra yaşamayı bırakmış, bütün kimliklerini ‘reddeden’ Cahit ile Sibel’in evlilik oyunu zaman içinde aşka dönüşüyor ve bu dönüşüm Cahit’in Sibel’i kıskanması sonucunda işlediği cinayetle daha da karışık bir

Birkaç Psikodrama Filmi

http://www.e-hayalet.net/  sitesinden alıntılanmıştır. 1. Mavi Kadife Kategori:  Psikodrama Jeffrey Beaumont (Kyle MacLachlan) babasının neredeyse ölümcül bir felç geçirmesinden sonra kolejden evine döner. Hastaneden evine doğru yol aldığı sırada boş bir arazide içinde kesik bir kulak bulunan kâğıt bir çanta bulur. 10.0 ( 1 ) 2. Tiksinti Kategori:  Psikodrama Bir güzellik salonunda çalışan Carole, oldukça içine kapanık genç bir kadındır. Bastırılmış cinselliğin çoğu zaman erkek düşmanlığı ve cinsiyetsizlik noktasına vardığı Carole'da ciddi iletişim sorunları mevcuttur. 10.0 ( 1 ) 3. İhtiras Tramvayı Kategori:  Psikodrama Tennessee Williams'ın oyunundan uyarlanan film, Brando dışındaki üç oyuncuya Oscar kazandırmış, 7 dalda da bu ödüle aday olmuştu. 10.0 ( 1 ) 4. Taksi Şoförü Kategori:  Psikodrama Taksi şöförü olarak çalışmakta olan Travis yaşadığı sıkıntılardan iyice bunalmış ve

BÜYÜK ‘BALIK’ KÜÇÜK ‘BALIĞI’ YUTAR - Ali Rıza DÜRÜ

BALIK(2013) – DERVİŞ ZAİM Ali Rıza DÜRÜ Derviş Zaim’in Devir(2012) filmiyle başladığı üçlemenin ikinci filmi Balık filmi izleyiciyle bir süre önce buluştu. Üçlemenin son filmi olan Kıtmir’in ise yapım hazırlıkları devam ediyor. Türkiye sinemasının autor yönetmenlerinden olan Zaim her zaman kendi anlayışına has sinematografisiyle farkını ortaya koyuyor. İlk çektiği film olan Tabutta Rövaşata(1996) filminden bu yana beğeni kazanarak devam eden Zaim her zaman insanı ve doğayı merkeze almaya özen gösteriyor. Devir filmiyle ilgili daha önceden detaylı bir yazı kaleme almıştım. Doğanın kendi içindeki döngüsü, hayvanlar ve insanların yaşantıları ve bu yaşantılara insan eliyle yapılan müdahalelerin sonuçlarına ilişkin bir film olarak dikkat çeken film pek ses getirmemişti ama içinde tartışılacak oldukça önemli başlıklar vardı. Zaim sinemasının içinde türü itibariyle belgesele yakın olduğu için ayrı bir yerde duran Devir kimisini memnun etmiş kimi izleyiciyi de hayal kırıklığın