Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HE BU TUNE BU (BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ) VE WERE DENGE MİN (SESİME GEL) FİLMLERİ ÜZERİNE BİR KARŞILAŞTIRMA - Ali Rıza DÜRÜ

     Ali Rıza DÜRÜ İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma kapsamında bu oldukça güzel filmler izleme şansı bulduk. Festivalin ulusal ve uluslarası filmleri Türkiye'ye getirme konusunda oldukça önemli bir yeri var kuşkusuz. Ulusal yarışma bölümünde gösterilen Kazım Öz'ün He Bu Tune Bu (Bir Varmış Bir Yokmuş  ve Hüseyin Karabey'in Were Denge Min (Sesime Gel) filmleri de çeşitli ödüllerle döndüler. Bu yazıda bu iki filmin ait oldukları toplumsal gerçekler ve yönetmenlerin bu gerçekliğin içindeki yeri üzerine düşünmeye çalışacağız. Bunu yaparken son dönem sinemanın arayışı ve üzerine temellenmeye çalıştığı gerçekleri de göz önünde tutup tartışmaya çalışacağız. Önce söz konusu filmlerin içeriklerini hatırlayalım. Bir Varmış Bir Yokmuş filmi tam masallardaki gibi hayat yaşayan bir aile görüntüsüyle başlıyor. Ev, araba, TV, mobilyalar, çocuğun odası vb tam olarak sosyoekonomik bir zenginlikle birlikte huzur dolu bir tasvir yapılır. Ardından mekan değişir ve Ba

BÜYÜK ‘BALIK’ KÜÇÜK ‘BALIĞI’ YUTAR - Ali Rıza DÜRÜ

BALIK(2013) – DERVİŞ ZAİM Ali Rıza DÜRÜ Derviş Zaim’in Devir(2012) filmiyle başladığı üçlemenin ikinci filmi Balık filmi izleyiciyle bir süre önce buluştu. Üçlemenin son filmi olan Kıtmir’in ise yapım hazırlıkları devam ediyor. Türkiye sinemasının autor yönetmenlerinden olan Zaim her zaman kendi anlayışına has sinematografisiyle farkını ortaya koyuyor. İlk çektiği film olan Tabutta Rövaşata(1996) filminden bu yana beğeni kazanarak devam eden Zaim her zaman insanı ve doğayı merkeze almaya özen gösteriyor. Devir filmiyle ilgili daha önceden detaylı bir yazı kaleme almıştım. Doğanın kendi içindeki döngüsü, hayvanlar ve insanların yaşantıları ve bu yaşantılara insan eliyle yapılan müdahalelerin sonuçlarına ilişkin bir film olarak dikkat çeken film pek ses getirmemişti ama içinde tartışılacak oldukça önemli başlıklar vardı. Zaim sinemasının içinde türü itibariyle belgesele yakın olduğu için ayrı bir yerde duran Devir kimisini memnun etmiş kimi izleyiciyi de hayal kırıklığın

YABAN - WILD : YOLUN KENDİSİNE YOLCULUK - Ali Rıza DÜRÜ

Yaban(Wild), Jean-Marc Valee, ABD,2014 ABD yapımı Yaban bir yolculuk filmi, daha özelde bir trekking- hiking filmi. Cherly'nin kendi özüne doğru bir yol filmi. Annesinin ölümü, kötü giden bir evlilik, hayatına dair anlam arayışı ve yalnızlık gibi temel verilerden hareketle kentin uzağına doğru 1680 km'lik bir yürüyüş parkuruna doğru tola çıkan bir kadının hikayesi. Hayatında kenti hiç terketmemiş, yürüyüş nedir bilmeyen Cherly aldığı bu radikal karar sonrasında bütün hayatını değiştirecek bir sürecin içine girer. Yürüyüş boyunca hep yalnız başına hareket eden Cherly defalarca yolu bırakmayı düşünür ama içindeki arayış ve içine doğru olan yolculuk onu devam etmeye zorlar ve nihayet kendini dağ başlarında, yağmurlu gecelerde, tehlikeli geçitlerde, karlı yamaçlarda, çiçekli baharlarda bulur. Başta gözünde büyüttüğü o yol bir süre sonra bitmesini hiç istemediği bir yolculuğa dönüşür. Öyle ki yolculuğunun ileri etaplarına kardeşine yürüyüş yapmasını tavsiye eder. Yol boyu

Force Majeure - Turist : AİLE YAPISININ DAR KORİDORLARI - Ali Rıza DÜRÜ

Force Majeure - Turist,  Ruben Östlund , 2014 İçinde bulunduğumuz mevsimde izlenebilecek belki de en iyi filmler kış mevsimini konu edinen donduruculuğun estetik boyutunu bize yaşatacak olan filmlerdir. Turist film de onlardan biri. Temelde aile yaşantısının dinamiklerini konu edinen film, bütün ailelerin dışarıdan nasıl göründüğü ve gerçekte nasıl olduğu yani yaratılan yanılsama hakkında fikirler geliştiriyor. 2 çocuklu Tomas ve Ebba kış günü tatil yapmak için uzak bir dağ başındaki tesislere giderler. Burada hem biraz kayak yapacak hem de Tomas'ın ailesiyle biraz daha fazla ilgilenmesi için fırsat yaratacaklar. Bu düşüncelerle tatile başlarlar. İlk gün gayet sıradan geçer, kamera oyunculara veya konuya uzaktan bakar ve aile kendi yağında kavruluyor gibi görünen sahneler oynanır. İletişimleri soğuktur, candan değildir. İkinci gün ise filmin asıl çatışması başlar. Öğlen yemeklerini yiyen aile müthiş manzaralı bir terasta oturmaktadır. Karşıdan bir kontrollü çığ patlaması